Özgüven hepimiz için gerçek başarıların bir sonucudur, başkalarının takdirinin değil. Yetişkinler, çocuklarına özgüven veremezler. Çocukların bunu kendi çabalarıyla elde etmeleri gerekir. Çocuk başarıya kişisel çabaları ile ulaşmalıdır.
Çocuklar için bağımsızlığın anlamı, kendiyle ilgili kapıldığı fikirdir... Yetişkinler olarak, dışsal övgüler ve değerlendirmelerle çocuğa güven aşılayamaz; özgüven, çocuğun kendi çabaları sonucu oluşur.
Hepimizin bu dünyada var olmasının nedeni, insan ruhunun bu ihtiyaçlarını insan olarak karşılayabilme yeteneğimizdir. Bu ihtiyaçlar sanat, müzik, din, diğer bütün kendini ifade yöntemleri, yaratılış ve insan sevgisidir.
Montessori’nin eğitim formülü üç etkenden oluşan basit bir formüldür: Hazırlanmış yetişkin, hazırlanmış çevre ve çocuğun sorumluluklarını unutmadan sahip olacağı bir özgürlük.
Akıl, kesinlikle hazır değildi. Eğitimin, çocukların kendi beyinlerini inşa etmesine yardım etmesi ve olgunluk yaşı yirmi dörde ulaşana kadar da inşasına devam etmesi gerekliydi.
Birçok nedenden dolayı bu, mümkün olduğunca erken yaşta kazanması gereken bir disiplindir. Güvenlik çok önemlidir. Çocuklar, dört ya da beş yaşından önce, halka açık yerlerde elinizi tutmadan yanınızda yürüyecek kadar otokontrollü olmazlar.
Emeklemeyi beklemenin, bizim değil, çocuğun seçimi olduğundan emin olmamız gerekir. Bebeği anakucağına, salınacaklara, hoppalara ve bebek arabalarıa mahküm etmemeliyiz.
Anne babaların karşılaşcağı zorluk, bebekliğinden itiberen konstrasyon geliştirmesini mümkün kılacak ve bütün aile üyeleri için akış deneyimleri sağlayacak bir ev ortamı yaratmaktır.